one's relative state or experience; way, manner

listen to the pronunciation of one's relative state or experience; way, manner
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one's relative state or experience; way, manner в Английский Язык Турецкий язык словарь

degree
{i} derece

Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor. - The thermometer reads three degrees below zero.

Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi. - Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.

degree
{i} rütbe

Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi. - His grandfather was a soldier of high degree.

degree
{i} aşama
degree
{i} diploma

Diplomanı nerede aldın? - Where did you get your degree?

Mary diplomasını haziranda alacak. - Mary will get her degree in June.

degree
{i} ünvan
degree
{i} lisans

Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı. - Tom got his master's degree three years ago.

Matematikte yüksek lisans derecem var. - I have a master's degree in mathematics.

degree
sıcaklıkölçer
degree
düzey
degree
kademe
degree
öğrenim derecesi
degree
derece derece
degree
by degrees yavaş yavaş
degree
(isim) derece, lisans, diploma, ünvan, rütbe, karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]; aşama, evre; sıralı notalar
degree
{i} evre
degree
{i} fiz., (Geometri) derece
degree
üstünlük dere
degree
degree of latitudeparalel derecesi degree of longitude meridyen derecesi
degree
comparative degree mukayese derecesi
degree
{i} karşılaştırmalı üstünlük derecesi [dilb.]
degree
{i} derece, basamak, aşama, rütbe, mertebe
Английский Язык - Английский Язык
degree

If they but knew it, almost all men in their degree, some time or other, cherish very nearly the same feelings towards the ocean with me.

one's relative state or experience; way, manner

    Расстановка переносов

    one's rel·a·tive state or experience; way, man·ner

    Произношение

Избранное