The bank loaned him 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
She bought him a sweater.
- O, ona bir süveter aldı.
I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
Reporter: Did you buy her a kitten?
- Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı?
I paid five dollars to him.
- Ona beş dolar ödedim.
We had no choice but to leave the matter to him.
- Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.