Bu sefer onu yapamam.
- I can't make it this time.
Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Bu defa sonuçları aldı.
- This time, he got results.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
Bu kez farklı olacak.
- This time's going to be different.
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
- I don't know if we can help Tom this time.