Onlar, caddenin karşısındaki yeni komşuları ile arkadaş oldular.
- They have made friends with their new neighbors across the street.
Otobüs durağı caddenin karşısında.
- The bus stop is across the street.
Nehir karşıdan karşıya 35 metredir.
- The river is 35 meters across.
Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.
- I saw the children walk across the street.
Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.
- There's a convenience store diagonally across the street.
Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı.
- She darted across the house to her room and closed the door behind her.
Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.
- I'll take a shortcut across the garden.
Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi.
- Tom waited in his car across the street from the bank.
Nehirde karşıdan karşıya feribot seferleri yaparlar.
- They run a ferry service across the river.
Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.
- The river is fifty yards across.
Ayrıca ketçap almak istiyorum.
- I'd like to have ketchup on the side.
Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.
- I'd like to have the sauce on the side, please.
Sami öteki taraftaydı.
- Sami was on the other side.
If we sail off at noon, when will we be across?.
... All right. I'm going to walk over to the other side of the stage. The next thing I'd like ...
... side was sat at the other side, and all the media, ...