on good terms

listen to the pronunciation of on good terms
Английский Язык - Турецкий язык
arası iyi

Tom'un ailesiyle arası iyi değil. - Tom is not on good terms with his family.

Onun Bay Brown'la arası iyi. - She's on good terms with Mr. Brown.

be on good terms
iyi ilişkiler olmak
on terms
(deyim) (spor) Berabere
on terms
(deyim) Dost halde
be on good terms
(with) (biriyle) arası iyi olmak: Ece's on good terms with Ayşen. Ece'nin Ayşen'le arası iyi
Английский Язык - Английский Язык
have good personal relations with
on terms
(deyim) (in sport) level in score
on terms
(deyim) in a state of friendship or equality
on good terms

    Турецкое произношение

    ôn gîd tırmz

    Произношение

    /ˈôn gəd ˈtərmz/ /ˈɔːn ɡɪd ˈtɜrmz/
Избранное