Polis o gün nöbetçiydi.
- The policeman was on duty on that day.
üniversite hayatım boyunca fakülte başkanlığı gibi görevlerde bulundum.
Şimdi görev başında olmam gerekiyor.
- I'm supposed to be on duty now.
Görev başında sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke while on duty.
Bu pazar görevde olacağım.
- I'll be on duty this Sunday.
Sabah dokuzdan akşam beşe kadar görevdeyim.
- I'm on duty from 9:00 a.m. to 5:00 p.m.
İsyan başladığında sadece görevli tek müdür vardı.
- There was only one warden on duty when the riot started.
Bay Joel şimdi görevlidir.
- Mr. Joel is now on duty.