Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
- I was late for the meeting because of a traffic jam.
Bogdan Tanjević kolon kanseri nedeniyle istifa edecek.
- Bogdan Tanjević will resign because of colon cancer.
Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- We can't sleep because of the noise.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.