Some people argue that technology has negative effects.
- Bazı insanlara göre teknolojinin olumsuz etkileri var.
Tom reacted negatively.
- Tom olumsuz tepki gösterdi.
Does anyone know what has caused this plague? The scholars of the University of Paris believe that the source of this evil is an especially unfavorable constellation of Jupiter, Saturn, and Mars.
- Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı? Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar.
The Boston Globe gave the film an unfavorable review.
- Boston Globe filme olumsuz eleştiri verdi.
The decision was unfavourable to us.
- Karar bizim için olumsuzdu.
Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
- Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
Bence küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkileri de var.
- Küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.