Bütün eski arkadaşlarının isimlerini bilmek istemiyorum.
- I don't want to know all your old boyfriends' names.
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
- She married a rich old man.
Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
- The old man was hard of hearing.
O, eski dostlarımdan birisidir.
- He is one of my old friends.
İyi eski dostlar yanınızda duracaktır.
- The good old friends will stand by your side.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his grandson.
Yaşlı adama kız torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his granddaughter.
Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.
- Tom is a grouchy old man.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Listen, old boy, I've got some news.
Old mate dropped by and we watched the cricket for a bit.
We were sitting at the bar when old mate came and asked us for a cigarette.
... a 23-year-old gentleman looked up and asked the question, "Does the moon also fall?" ...