okullaşma

listen to the pronunciation of okullaşma
Турецкий язык - Английский Язык
Enrollment
okul
school

She likes her school a lot. - O okulunu çok seviyor.

Please obey the school rules. - Lütfen okul kurallarına uy.

okul
ecole
okul
college

Tom had to drop out from college because he couldn't afford tuition. - Tom okul ücretini ödeyemediği için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı.

I had to drop out of college and get a job. - Okuldan ayrılıp bir iş bulmak zorunda kaldım.

okul
school mektep
okul
school (of thought), école
okul
{i} shop

Most shops near the school are closed on Saturdays now. - Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.

There used to be a coffee shop near the school. - Okula yakın bir kahvehane vardı.

okul
academy
okul
almamater
Турецкий язык - Турецкий язык
Okullaşmak durumu
Okul
mektep
Okul
ekol
Okul
(Osmanlı Dönemi) MEKTEB
okul
Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü
okul
Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer, mektep
okul
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer
okul
Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer, mektep: "Daha gelir gelmez, ayağının tozu ile vilayet merkezinin okullarını gezdi."- M. Ş. Esendal
okul
Bir bilim veya sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, ekol
okullaşmak
Bir yerde okula giden öğrenci oranı artmak
okullaşmak
Okul sayısı yükselmek
okullaşma
Избранное