okşama

listen to the pronunciation of okşama
Турецкий язык - Английский Язык
stroke
caressing
patting
caress
caressing, caress, stroking, fondling; patting, pat
pat
{i} petting
{i} fondling
chuck
endearment
okşamak
{f} caress
okşamak
fondle
okşamak
pat
okşamak
pet

Tom reached down to pet his dog. - Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.

Tom bent down to pet his dog. - Tom köpeğini okşamak için eğildi.

okşamak
{f} stroke
okşa
{f} pet

I don't pet your dogs. - Senin köpeklerini okşamam.

Tom reached down to pet his dog. - Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.

okşa
{f} petting

I'm not petting their dog. - Onların köpeğini okşamıyorum.

okşamak
(deyim) feel up
okşamak
beat
okşamak
flatter
okşa
fondle

Tom fondled Mary's breasts. - Tom Mary'nin göğüslerini okşadı.

If you leave, I'll tell all the world you fondle me while I sleep. - Eğer gidersen, tüm dünyaya ben yatarken beni okşadığını söylerim.

okşa
blandish
okşa
{f} caress

The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek. - Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.

The sun caressed her body. - Güneş onun vücudunu okşadı.

okşa
{f} fondling
okşa
{f} caressing
okşamak
look
okşamak
resemble
okşamak
to caress, to fondle; to stroke; to flatter; to beat, to tan
okşamak
to give (someone) a gentle beating
okşamak
dandle
okşamak
to caress, stroke, fondle; to pat
okşamak
canoodle
okşamak
grope
okşamak
to resemble
okşamak
to flatter, please
çenesini okşama
chuck
Турецкий язык - Турецкий язык
Okşamak işi
Denizli yöresinde kına gecesinde gelin için okunan maniye verilen ad
okşantı
okşamak
Sevgi veya şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak: "Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor."- H. Taner
okşamak
Hafifçe dövmek: "Bir gün hani bir huysuzluk ettiği zaman, al eline, biraz okşayıver."- B. Felek
Okşamak
(Osmanlı Dönemi) KEFL
Okşamak
sevmek
Okşamak
sıvazlamak
okşamak
Bir kimseyi hoşnut etmek: "Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı."- Ç. Altan
okşamak
Benzemek, andırmak, hatırlatmak
okşamak
Hafifçe dövmek
okşamak
Bir kimseyi hoşnut etmek
okşamak
Sevgi veya şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak
okşama
Избранное