Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.
- Between ourselves, the fat ugly witch is on a diet.
Benim çirkin olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm ugly?
Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu.
- The basement is ugly, dark, and smelly.
Hamam böceklerinden korkuyorum çünkü onlar iğrenç ve çirkinler.
- I'm afraid of cockroaches, because they are disgusting and ugly.
Böyle biçimsiz bir şapkayı nereden buldun?
- Where did you find such an ugly hat?
Bana göre, o, biçimsiz bir bina.
- That's an ugly building, in my opinion.
Hava fırtınalı olacak.
- It's going to be ugly.
Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor.
- This tree bears ugly fruits.
Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü.
- Tom thought the watch Mary had given him was ugly.
Tom ve Mary kötü bir ayrılma yaşadı.
- Tom and Mary had an ugly divorce.
He played an ugly trick on us.