Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı. - She took her ring off and threw it at him.
Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.
She took her ring off and threw it at him.
Gazeteyi yere fırlattım. - I threw down the newspaper.
Gazeteyi yere fırlattım.
I threw down the newspaper.
... And so they throw chairs on the court. ...
... So let me just be the artist who -- to throw everybody ...