of the south; situated in the south

listen to the pronunciation of of the south; situated in the south
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of the south; situated in the south в Английский Язык Турецкий язык словарь

south
{i} güney

Japonya ve Güney Kore komşudur. - Japan and South Korea are neighbors.

Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak. - Tomorrow it will rain in the south of England.

south
{s} güneyden esen
south
(Ticaret) güney ülkeleri
south
güneyden gelen
south
güneyde

Bulutlar güneyden geliyor. - The clouds are coming from the south.

Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek. - Many swallows will come soon from the south.

south
(Ticaret) az gelişmiş ülkeler
south
{i} lodos
south
güneye doğru

Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler. - Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar. - Birds fly south in winter.

south
{i} güney rüzgârı
south
güneyden

Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek. - Many swallows will come soon from the south.

Kuzey güneyden zıt yöndedir. - North is the opposite direction from south.

south
güneye

En büyük yatak odası güneye bakıyor. - The largest bedroom faces south.

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu. - The object flew away to the south, giving out flashes of light.

Английский Язык - Английский Язык
{s} south
of the south; situated in the south

    Расстановка переносов

    of the south; si·tu·a·ted in the south

    Произношение

Избранное