of the east; situated in the east

listen to the pronunciation of of the east; situated in the east
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of the east; situated in the east в Английский Язык Турецкий язык словарь

east
doğu

Annemin doğduğu yer ülkemizin doğusunda bulunmaktadır. - The place where my mother was born is located in the east of our country.

Doğu cephesinde savaşı kaybettiler. - They lost the war on the eastern front.

east
şark
east
doğuya doğru

Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor. - The Earth is rotating from West to East.

Onlar doğuya doğru seyahat etti. - They travelled eastwards.

east
(zarf) doğuya doğru
east
doğu halkı veya uygarlığı
east
doğuya

Ay gökyüzündeki Güneşten doğuya doğru hareket eder, biz her gece ayın güneşli tarafını biraz daha çok görürürüz. - As the Moon moves eastward away from the Sun in the sky, we see a bit more of the sunlit side of the Moon each night.

Müttefikler daha sonra doğuya Belçika'ya doğru hareket etti. - The Allies then moved east into Belgium.

east
Hindi çini ve Doğu Hint Adaları
east
doğu ülkeleri

Hava korsanları orta doğu ülkelerindendi. - The hijackers were from Middle Eastern countries.

Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı. - He has studied the cultures of Eastern Countries.

east
{s} doğuya doğru olan
east
{s} doğu. z. doğuya doğru, doğuya
east
East Indies Hindistan
east
Uzak Do

Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır. - Khabarovsk is among the largest cities of the Russian Far East.

east
doğu ile ilgili
east
easter doğudan esen rüzgar
east
{s} doğudan esen
east
{s} doğudaki

Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir. - The Berlin wall was built to prevent East Germans from fleeing to the West.

east
(isim) doğudaki bölüm, gündoğusu rüzgârı
Английский Язык - Английский Язык
{s} east
of the east; situated in the east

    Расстановка переносов

    of the east; si·tu·a·ted in the east

    Произношение

Избранное