of rise

listen to the pronunciation of of rise
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of rise в Английский Язык Турецкий язык словарь

rose
{i} gül

Güller soldu ve Ania çok ağladı. - Roses withered and Ania cried very much.

Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti. - The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.

risen
kalkık
risen
yükselmek
risen
yükselmiş
risen
{f} yüksel

Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı. - Dear Brothers and Sisters, Jesus Christ is risen! Love has triumphed over hatred, life has conquered death, light has dispelled the darkness!

Yaşamanın maliyeti yükseldi. - The cost of living has risen.

rose
f., bak. rise
rose
rose acacia gülibrişim
risen
rise kalk/yüksel
risen
f., bak. rise
rose
(isim) üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası), gül pencere, hortum ağzı, rüzgâr gülü, gül deseni, yılancık, güzel kız, gül, gül pembesi, pembe şarap, roze şarap
rose
rose diamond gül biçiminde kesilmiş elmas
rose
{i} güzel kız
rose
gülün sebep olduğu saman nezlesi
rose
{i} yılancık
rose
{i} (Botanik) gül
rose
rose fever tıb
rose
{i} üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası)
rose
{s} pembe

Hayata pembe gözlüklerle bakıyor. - She looks at the world through rose-colored glasses.

Pembe güller güzeldir. - Pink roses are beautiful.

rose
Felemenk elması
rose
{i} gül deseni
Английский Язык - Английский Язык
risen
rose
risse
of rise

    Турецкое произношение

    ıv rayz

    Произношение

    /əv ˈrīz/ /əv ˈraɪz/

    Видео

    ... to the formation of Earth and its first creatures and the rise of man, ...
    ... with regard to the Internet, the rise of social networks ...
Избранное