O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?
- Did Tom sign that confession voluntarily?
Tom itirafı kendi isteğiyle imzalamadı.
- Tom didn't sign the confession voluntarily.