Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Binbaşıyı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking of changing majors.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Tobacco was one of their major crops.
Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.
- Smoking is the major cause of lung cancer.