Tom uymak için elinden geleni yapıyor.
- Tom is doing his best to fit in.
Yalnızca onun iş için uygun olmadığını bulmak için çok çabalıyordu.
- He tried hard only to find that he was not fit for the job.
Gerçek onun iş için uygun olmadığıdır.
- The truth is that he was not fit for the job.
Bir keresinde yedi kişi benim arabama oturmayı başardı.
- I once managed to fit seven people in my car.
Bu mobilya parçası oturma odası için uygun değil.
- That piece of furniture is not fitting for the living room.
Sadece bu ayakkabıların uyduğundan emin olmak istiyorum.
- I just want to make sure these shoes fit.
O bir öğretmen olmak için uygun değil.
- He's not fit to be a teacher.
Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.
- You can apply for a physical fitness test regardless of your age.
Tom sağlıklı ve formda.
- Tom is healthy and fit.
Yoga stresle mücadeleye ve formda ve sağlıklı kalmaya yardımcı olabilir.
- Yoga can help you fight stress and stay fit and healthy.
... But we fight the infectious agents. ...
... We fight the cancer cells. ...