Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
- We chose Mary a good birthday present.
Annem bu perdeyi seçti.
- Mother chose this curtain.
Ben sorunu görmezden gelmeyi seçtim.
- I chose to ignore the problem.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Değiştirebileceğimiz bazı şeyler vardır fakat seçeceğimiz değil.
- There are some things we could've change, but we chose not to.
... as citizens will influence by what you choose to do about the 215 million women who have ...
... interactive if you so choose. ...