of bell

Английский Язык - Турецкий язык

Определение of bell в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

ear

{i} işitme duyusu

ear

{i} başak

clapper

çan tokmağı

ear

kulak

O, onun söylediğine kulaklarını kapattı. - She closed her ears to what he was saying.

O, kulakları olan kirpileri asla görmediğini söylüyor. - She says that she's never seen hedgehogs with ears.

ear

başak/kulak

ear

{i} duyma yeteneği

Senin onun duyma yeteneğini yükseltebileceğini sanmıyorum. - I don't think you can gain his ear.

clapper

can tokmağı

clapper

alkışlayıcı şey veya kimse

clapper

{i} çan dili

clapper

alkışçı/dil/tokmak

clapper

{i} dil

clapper

{i} şakşakçı

clapper

{i} alkışlayıcı kimse

clapper

{i} kaynana zırıltısı (Argo)

ear

(isim) kulak, duyma yeteneği, kulak verme, başak

Английский Язык - Английский Язык

Определение of bell в Английский Язык Английский Язык словарь

clapper

yoke

ear

Расстановка переносов

of Bell

Турецкое произношение

ıv bel

Произношение

/əv ˈbel/ /əv ˈbɛl/

Видео

... ( bell dings ) ...

... credit.  The most famous example of this, by the way, was the case of Jocelyn Bell. ...