of a city, local

listen to the pronunciation of of a city, local
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of a city, local в Английский Язык Турецкий язык словарь

town
{i} kasaba

Küçük kasabada hayat sıkıcıdır. - Life in a small town is boring.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

town
{i} ilçe

Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor. - His parents live in the main county town.

town
şehrin iş merkezi
town
belediye

Rotes Rathaus Berlin'in belediye binasıdır. - The Rotes Rathaus is the town hall of Berlin.

Burası belediye binasıdır. - This is the Town Hall.

town
town and gown tüccarlar ile üniversite
town
town council belediye meclisi
town
town clerk kasaba sicil memuru
town
(sıfat) kent
town
town hall belediye binası
town
town house şehirdeki ev
town
megapol
town
çarşı
town
şehir halkı
town
şehrin iş/alışveriş merkezi
town
{i} kent

Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor. - My wife spends money as if I were the richest man in town.

Kenti tanımak için çevrede dolaştı. - He walked around to see the town.

town
(isim) kent, şehir, ilçe, kasaba, şehir merkezi, şehir halkı
Английский Язык - Английский Язык
{s} town
of a city, local
Избранное