Garip bir biçimde, o birden kayboldu.
- Oddly, she had suddenly disappeared.
Tom garip bir biçimde davranıyor.
- Tom is behaving oddly.
Bana tuhaf bir şekilde bakıyorsun.
- You are looking at me oddly.
Tom tuhaf bir şekilde davranıyor.
- Tom is behaving oddly.
Tom tuhaf bir şekilde davranıyor.
- Tom is behaving oddly.
Bana tuhaf bir şekilde bakıyorsun.
- You are looking at me oddly.
Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.
- She's been acting odd lately.
Onun yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.
- He had an odd look on his face.
Tom bana en acayip görüntüyü verdi.
- Tom gave me the oddest look.
Onu acayip bulmadığını mı demek istiyorsun?
- Do you mean you don't find that odd?
Onun davranışı bugün çok gariptir.
- His behavior is very odd today.
Adamın davranışı çok garipti.
- The man's behavior was very odd.
Tom bir şeyin tuhaf olduğunu fark etti.
- Tom noticed something was odd.
Tom ihtimallerin farkındadır.
- Tom is well aware of the odds.
Mary tek sayılardan hoşlanmaz.
- Mary does not like odd numbers.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Mary tek sayılardan hoşlanmaz.
- Mary does not like odd numbers.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Leyla'nın giderek artan orandaki garip davranışları onun anne ve babasını çok endişelendiriyordu.
- Layla's increasingly odd behavior worried her parents a lot.
Şair, yirmi küsur yıl burada yaşadı.
- The poet lived here some twenty odd years.