Tom doesn't seem very focussed at the moment.
- Tom şu an çok da odaklanmış görünmüyor.
Let's try and stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
You need to stay focused.
- Odaklanmış kalman gerekiyor.
Keep focused on your goals.
- Hedeflerinize odaklanmış kalın.
I'm sorry. I didn't hear you. I was focused on something else.
- Üzgünüm. Seni duymadım Başka bir şeye odaklanmıştım.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
I believe that people tend to focus on the wrong things.
- İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.
I need you to stay focused.
- Odaklanmış kalmanı istiyorum.
Let's try to stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.