Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
- The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
- As a result, prices rose.
Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü.
- As a result of the war, many people died.
Tom, Mary'yi bir av tüfeği ile vurdu.
- Tom shot Mary with a shotgun.
Tom bir av tüfeği ile kafasını uçurdu.
- Tom blew his head off with a shotgun.