İnatçı yanım babamdan gelmedir.
- I've got my stubbornness from my father.
Mary özür dilemeyecek kadar çok inatçı.
- Mary is too stubborn to apologize.
Tom bir katır kadar inatçı.
- Tom is as stubborn as a mule.
O bir katır kadar inatçı.
- He's as stubborn as a mule.