Tom nasıl dikkatlice dinleyeceğini biliyor.
- Tom knows how to listen attentively.
Ben daha dikkatlice okuyacağım.
- I'll read more attentively.
Öğretmen açıklamamı dikkatle dinledi.
- The teacher listened attentively to my explanation.
Erkek çocukları dikkatle dinledi.
- The boys listened attentively.