Back then, all the calculations were done by hand.
- O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı.
Men wore hats back then.
- O zamanlar erkekler şapka takardı.
In those days, sugar was less valuable than salt.
- O zamanlar, şeker tuzdan daha az değerliydi.
There were not many women doctors in those days.
- O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
- Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
I cannot believe you did not see him then.
- O zaman onu görmediğine inanmıyorum.
Tom claims he was drunk at the time.
- Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.
Tom claimed that he was working at the time.
- Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.
At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
- O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
If only you had told me the whole story at that time!
- Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
At that time, the territory belonged to Spain.
- O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Were you reading a book at that time?
- O zaman bir kitap okuyor muydunuz?
I'll be six feet under by then.
- O zamana nalları dikmiş olurum.
I'll be back by then.
- O zamana kadar döneceğim.