o zaman

listen to the pronunciation of o zaman
Турецкий язык - Английский Язык
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

at the time

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

when then
that time

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

I was cleaning my room for that time. - Ben o zaman odamı temizliyordum.

that the time
in that case
then of
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

at that case
by then

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

thereat
o zaman
Избранное