o zaman

listen to the pronunciation of o zaman
Турецкий язык - Английский Язык
then

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

at the time

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

when then
that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

that the time
in that case
then of
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

at that case
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

thereat
o zaman
Избранное