This is John and that is his brother.
- Bu John'dur ve o da onun biraderidir.
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
- Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
Her hands were as cold as ice.
- Onun elleri buz kadar soğuktu.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
You will have guessed its meaning by the end of the chapter.
- Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself.
- Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.
She was advised by him not to go there by herself.
- Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.