Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
- There's nothing more expensive than love.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
- Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.