Tom bozuk radyoyu tamir etti. - Tom fixed the broken radio.
Tom bozuk radyoyu tamir etti.
Tom fixed the broken radio.
Benim televizyon bozuk. - My television is broken.
Benim televizyon bozuk.
My television is broken.
Tutulmamış bir söz hiç verilmemesinden daha iyidir. - Better a broken promise than none at all.
Tutulmamış bir söz hiç verilmemesinden daha iyidir.
Better a broken promise than none at all.
Oh man! That is just broken!.