not ever; not at any time; at no time, whether past, present, or future

listen to the pronunciation of not ever; not at any time; at no time, whether past, present, or future
Английский Язык - Турецкий язык

Определение not ever; not at any time; at no time, whether past, present, or future в Английский Язык Турецкий язык словарь

never
hiç

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

O kitabı hiç okumadım. - I never read that book.

never
asla

Hafta sonları asla çalışmam. - I never work on weekends.

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

never
ZararıBoş
never
(Konuşma Dili) ömrü billah
never
hiçbir zaman

İyi bir savaş, ne de kötü bir barış hiçbir zaman olmadı. - There never was a good war nor a bad peace.

Hiçbir zaman savaşlara inanmadım. - I have never believed in wars.

never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
taş çatlasa
Английский Язык - Английский Язык
never
not ever; not at any time; at no time, whether past, present, or future

    Расстановка переносов

    not ever; not at a·ny time; at no time, wheth·er past, present, or fu·ture

    Произношение

Избранное