Турецкий язык - Английский Язык
Определение norveç в Турецкий язык Английский Язык словарь
- Norway
The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
-Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
-Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
- Norway; Norwegian
- Norwegian, of Norway
- Norwegian
I'm both Polish and Norwegian, so I can't choose.
-Hem Polonyalı hem de Norveçliyim, bu yüzden seçemem.
Norway's sovereign wealth fund is so large, that every Norwegian is a millionaire on paper.
-Norveç'in egemen servet fonu o kadar büyüktür ki evrak üzerinde her Norveçli bir milyonerdir.
- Norse
- norveç'te kent
- cities in Norway
- Norveç ile ıskoçya arasındaki deniz
- the Forties
- norveç balıkçı teknesi
- pram
Связанные Термины
norveç
Расстановка переносов
nor·veçПроизношение
Resimler
История
Избранное