Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
- Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
This lake is deepest at this point.
- Bu göl bu noktada en derin.
Everyone has both strong and weak points.
- Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!
- Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
We met at the designated spot.
- Biz belirlenen noktada buluştuk.
Please add a full stop at the end of your sentence.
- Lütfen cümlenizin sonuna bir nokta ekleyin.
All of these sentences need a full stop.
- Bu cümlelerin hepsinin bir noktaya ihtiyacı var.
In my language, the , is called comma, the ; is called semicolon, : is called colon, ... are called ellipsis, and this sentence ends with a period.
- Benim dilimde , virgül, ; noktalı virgül, : iki nokta üstüste, ... üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter.
There needs to be a period at the end of a sentence.
- Bir cümlenin sonunda bir nokta olmalı.
Sami connected the dots.
- Sami noktaları birleştirdi.
The Earth and Sun are just tiny dots among the billions of stars in the Milky Way Galaxy.
- Dünya ve Güneş, Samanyolu Galaksi'sindeki milyarlarca yıldız arasında sadece ufacık noktadırlar.
Everyone has both strong and weak points.
- Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.
- Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.
Please put a stop to this nonsense.
- Lütfen bu saçmalığa bir nokta koy.
One should add a full stop at the end of the sentence.
- Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.