no longer perceptible, gone, perished

listen to the pronunciation of no longer perceptible, gone, perished
Английский Язык - Турецкий язык

Определение no longer perceptible, gone, perished в Английский Язык Турецкий язык словарь

lost
kayıp

Sana kayıp yüzüğünü bulacağım. - I will find you your lost ring.

O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi. - Between sobs, that lost girl said her name.

lost
{s} kaybolmuş

Tom kaybolmuş gibi görünüyor. - Tom seems to be lost.

Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum. - I am afraid that you will get lost.

lost
zayi olmak
lost
(Bilgisayar) kaybedildi

Seçimin kaybedildiğine inanmadı. - He did not believe the election was lost.

Aslında ne kadar para kaybedildi? - How much money was actually lost?

lost
kaybettirmek
lost
araya gitmek
lost
boşa gitmiş
lost
değerlendirilmemiş
lost
kaçırılmış
lost
kaybolmuş, kayıp, yitik, kaybedilmiş
lost
{s} dalgın

Tom biraz dalgın görünüyor. - Tom looks a little lost.

lost
{s} mahvolmuş
lost
yolunu şaşırmış, kaybolmuş
lost
boşa gitmiş (zaman)
lost
{s} şaşırmış

Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor. - Tom looks lost and confused.

lost
lost cause kaybedilmiş dava
lost
{s} kendini kaybetmiş
lost
duygusunu kaybetmiş
lost
yolunu şaşırmış
Английский Язык - Английский Язык
{a} lost
no longer perceptible, gone, perished

    Расстановка переносов

    no long·er perceptible, gone, per·ished

    Произношение

Избранное