granny dress; granny glasses.
I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
- Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
Tom speaks French to his grandparents.
- Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
Today's my grandmother's birthday.
- Bugün ninemin doğum günü.
My grandmother posted the letter this morning.
- Ninem bu sabah mektubu yolladı.
A cat has nine lives.
They guaranteed that our Web site would have 99.99% uptime, or four nines.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
- Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
O, on olayın dokuzunda hatalıdır.
- She is wrong in nine cases out of ten.
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- It's a quarter past nine.