Tom left the final decision to Mary.
- Tom nihai kararı Mary'ye bıraktı.
The judge's decision is final.
- Hakimin kararı nihaidir.
What is the ultimate purpose of education?
- Eğitimin nihai amacı nedir?
Our ultimate goal is to establish world peace.
- Nihai amacımız dünya barışını kurmaktır.
Justice is slow, but eventual.
- Adalet yavaş ama nihaidir.