Fortunately, the weather was good.
- Neyse ki, hava iyiydi.
Fortunately, I've solved your problem.
- Neyse ki, senin sorununu çözdüm.
Luckily, he won the game.
- Neyse ki, o oyunu kazandı.
Luckily, Tom made some sound investments.
- Neyse ki, Tom bazı ses yatırımları yaptı.