Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
- We could all see it coming, couldn't we?
Onun içeri gelişini fark ettin mi?
- Did you notice him coming in?
Tom önümüzdeki pazartesi geliyor.
- Tom is coming next Monday.
Bu önümüzdeki hafta kamp yapmaya gidelim.
- Let's go camping this coming weekend.
Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
- A successful local boy is coming home.
O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
- He will be coming to see me this afternoon.
O bu akşam gelecek mi?
- Will he be coming this evening?
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Dikkat! Gelen bir araba var.
- Look out! There's a car coming.
O İngiltere'den geliyor.
- She is coming from England.
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Please pardon me for coming late.
Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
Patronum toplantıya geç gelmeme göz yummadı.
- My boss didn't excuse me for coming late to the meeting.
Yaklaşan üç günlük tatili nasıl geçireceksin?
- How will you spend the coming three-day holiday?
Yaklaşan bir doğum günüm var.
- I've got a birthday coming up.
Ergonomic wallets are the coming thing.