Şirket ile görüşmelere devam ettik.
- We continued negotiations with the company.
Görüşmeler nasıl gidiyor?
- How are the negotiations going?
Çok taraflı ticaret müzakereleri ithalat kotaları üzerinde şapa oturdu.
- Multilateral trade negotiations ran aground over import quotas.
Müzakereler birkaç gün sürdü.
- Negotiations lasted many days.
Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir.
- The fate of the hostages depends on the result of the negotiation.
Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.
- After much negotiation, the two sides in the dispute reached a compromise.
Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.
- After much negotiation, the two sides in the dispute reached a compromise.
... First of all, we're completing a treaty--negotiations for a treaty with Russia that will be the ...
... And through a series of complicated negotiations, a ...