nedenleri

listen to the pronunciation of nedenleri
Турецкий язык - Английский Язык
causes
causes of
neden
cause

An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami. - Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.

The accident has caused many deaths. - Kaza çok fazla ölüme neden oldu.

neden
reason

I am not going, because, among other reasons, I don't have money. - Gitmiyorum.çünkü,diğer nedenler arasında,param yok.

For one reason or another, their holiday in France wasn't as good as they expected it would be. - Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.

neden
why

Why are there no taxis at the station today? - Neden bugün istasyonda taksi yok?

There is no reason why he should resign. - Onun istifa etmesi için bir neden yok.

neden
{i} ground

Adultery was a ground for divorce. - Zina bir boşanma nedeniydi.

Mars is red because of rusty iron in the ground. - Mars, zemindeki paslı demir nedeniyle kırmızıdır.

neden
what for?
neden
motive

I don't know the motives for Marlon's behaviour. - Marlon'un davranışının nedenlerini bilmiyorum.

Nobody seemed to have a motive for the murder. - Hiç kimsenin cinayet için bir nedeni var gibi görünmüyordu.

neden
wherefrom
neden
causatively
neden
{i} rise

This political problem gave rise to hot discussions. - Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.

Why did you turn down his request for a pay rise? - Onun ücret artışı ile ilgili ricasını neden geri çevirdin?

neden
grounds
neden
matter for
neden
argument

Why do you always have to get so personal when we have an argument? - Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun?

neden
y (why)
neden
why on earth

Why on earth did you sell your newly-built house? - Allah aşkına neden yeni yapılmış evini sattın?

neden
score
neden
factor

I'm just a simple factory worker. Why do you bother me? - Ben sadece basit bir fabrika işçisiyim. Neden beni rahatsız ediyorsunuz?

neden
incentive
neden
matter of
neden
(Kanun) instance
neden
whyever
neden
motivation
neden
point

Why do I have to do this? What's the point? - Neden bunu yapmak zorundayım? Anlamı ne?

Love your enemies, for they point out your mistakes. - Senin hatalarını belirttikleri nedeniyle düşmanlarını sev.

neden
matter

Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right? - Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?

I don't know why it should matter. - Neden önemli olması gerektiğini bilmiyorum.

neden
spring

Do you know why spring rolls are called spring rolls? - İngilizcede sigara böreğine neden bahar sarması dendiğini biliyor musun?

neden
whys
başlıca nedenleri
the main reasons of
başlıca nedenleri
primary causes of
başlıca nedenleri
the primary reasons of
başlıca nedenleri
main causes of
başlıca nedenleri
primary reasons of
neden
the reason
neden
to cause
neden
the cause
neden
the cause of
neden
{i} case

That being the case, he had little to say. - Bu nedenle, onun söyleyecek çok az şeyi vardı.

gecikme nedenleri
(Havacılık) causes of delay
neden
cause, reason; why, what for
neden
cause; reason
neden
forwhy
neden
room

Why don't we share a room? - Neden bir odayı paylaşmıyoruz?

Why haven't you cleaned your room? - Neden odanı temizlemedin?

neden
(Hukuk) reason, ground
neden
Why?/What for?/For what reason?/For what reason ...?/Why ...?
neden
inducement
neden
whence
neden
occasion
neden
wherefore
neden
seeds
neden
wherefores
neden
what for
neden
causation

Correlation doesn't imply causation. - Korelasyon nedensellik anlamına gelmez.

Correlation doesn't equal causation. - Korelasyon nedenselliğe eşit değildir.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение nedenleri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

neden
Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet
neden
Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılır; niçin
neden
Bir olayı veya durumu gerektiren veya doğuran başka olay veya durum, sebep
neden
Bir olayı veya durumu gerektiren veya doğuran başka olay veya durum, sebep: "İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden, onu ayrıca ilgilendiriyor."- A. İlhan
neden
Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılır; niçin: "Biz şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?"- H. Taner
nedenleri
Избранное