I'm trying to cheer you up.
- Sizi neşelendirmek için uğraşıyorum.
I want to cheer you up.
- Seni neşelendirmek istiyorum.
The boy told a lie, probably to cheer up his parents.
- Çocuk muhtemelen ebeveynlerini neşelendirmek için yalan söyledi.
The boy told a lie, probably to cheer up his parents.
- Çocuk muhtemelen ebeveynlerini neşelendirmek için yalan söyledi.