O Portekizce konuşur.
- He speaks Portuguese.
Portekizce, İngilizce ve Rusça biliyorum.
- I know Portuguese, English, and Russian.
Benim tarih öğretmenim eski bir Portekizli.
- My history teacher is an old Portuguese.
Bu, Portekizli değil.
- This is not Portuguese.
O Portekizce konuşur.
- He speaks Portuguese.
Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
- Angola was once a Portuguese territory.