How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?
- Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?
Do you remember what she was like?
- Onun nasıl biri olduğunu hatırlıyor musun?
However that may be, I am wrong.
- Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
She knows how to make candy.
- Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
Few students know how to read Latin.
- Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?