Hello, John! How are you?
- Merhaba, John! Nasılsınız?
How are you two doing?
- Siz ikiniz nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
How can you contribute to our organisation?
- Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?
- Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
- Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
However we go, we must get there by seven.
- Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
However that may be, I am wrong.
- Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
Few students know how to read Latin.
- Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
She knows how to make candy.
- Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?