Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.
- I once knew somebody named Tom, but that was a long time ago.
Tom diye biriyle karşılaştık.
- We met a man named Tom.
Kurban adlandırılmadı.
- The victim hasn't been named.
Sokak, Başkan Madison olarak adlandırılır.
- The street is named for President Madison.
George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
- A man named George was staying at a hotel.
Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom has a sister named Mary.
Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
- Tom is apparently dating a girl named Mary.
Tom adlı birini tanıyor musun?
- Do you know anyone named Tom?
Tom denilen birini hatırlamıyorum.
- I don't remember anyone named Tom.
Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var.
- There's a guy named Tom Jackson on death row.