Fransa'nın Antoine Griezmann'ı turnuvanın oyuncusu olarak adlandırıldı.
- France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament.
Sokak, Başkan Madison olarak adlandırılır.
- The street is named for President Madison.
Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom also has a sister named Mary.
Slim adında bir adam o kazada öldürüldü.
- A man named Slim was killed in that accident.
Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
- Tom is apparently dating a girl named Mary.
Açılış töreninde Rusya'nın tarihi Lubov adlı genç bir kızın rüyaları vasıtasıyla anlatıldı, bu, aşk anlamına geliyor.
- During the opening ceremony, the history of Russia was told through the dreams of a young girl named Lubov, which means love.
Tom denilen birini hatırlamıyorum.
- I don't remember anyone named Tom.
Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var.
- There's a guy named Tom Jackson on death row.
Tom diye biriyle karşılaştık.
- We met a man named Tom.
Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.
- I once knew somebody named Tom, but that was a long time ago.
Ben isimlerde gerçekten kötüyüm, ama bir yüzü asla unutmam.
- I'm really bad with names, but I never forget a face.
Onların isimlerini hatırlayamadım.
- I couldn't remember their names.
Onların erkek çocuğunun adı John.
- Their son's name is John.
Benim adım Edgar Degas.
- My name is Edgar Degas.
Sami oğlunu kendine göre adlandırmak istedi: Sami Bekir II.
- Sami wanted to name his son after him: Sami Bakir II.
Bella ismini seviyorum, güzel demek, değil mi?
- I love the name Bella, it means pretty, right?
Bella adını seviyorum, güzel demek, değil mi?
- I love the name Bella, it means pretty, right?
Bu bölgedeki tüm sokaklar ünlü kişilerin adını taşır.
- All the streets in this area are named after famous people.
İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.
- He had no other choice but to choose the names randomly.
O, bize adını söylemek için isteksizdi.
- He was unwilling to tell us his name.
Bana onun adını söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell me his name.
Tom, Mary'yi düşünebildiği her kötü şöhretle seslendi.
- Tom called Mary every bad name he could think of.
Şöhret bir isim etrafında toplanan tüm yanlış anlamaların toplamıdır.
- Fame is the sum of all misunderstandings that gather around a name.
Tom köpek yavrusuna Cookie adını vermek istedi.
- Tom wanted to name his puppy Cookie.
Eğer o bir erkekse ona Tom adını vermek istiyorum.
- If it's a boy, I want to name the baby Tom.
Gardrobumun dört kapısı ve iki aynası var. Adı, üç sesli harf ve bir ünsüz içeren bir İsveç şirketi tarafından üretildi.
- My wardrobe has four doors and two mirrors. It was manufactured by a Swedish company, whose name contains three vowels and a consonant.
Bu kafatası ve çizgileri, 17. yüzyılın sonlarında İngiltere'de faaliyet gösteren dünyaca ünlü Kaptan Kidd'e dayanılarak adlandırılmıştır.
- This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who was active in late 17th century Britain.
Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.
- The person whose name was on the passport was described with words.
İsim vermek istemiyorum.
- I don't want to name names.
Tom isim vermek istemedi.
- Tom didn't want to name names.
O, bize adını söylemek için isteksizdi.
- He was unwilling to tell us his name.
Bana onun adını söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell me his name.
The Jewish fires were the heaviest blows we had had; for though the Waddingley Cotton-mills had been burnt in 1822, at a loss to the Company of 80,000£, and though the Patent Erostratus Match Manufactory had exploded in the same year at a charge of 14,000£, there were those who said that the loss had not been near so heavy as was supposed -- nay, that the Company had burnt the above-named establishments as advertisements for themselves.
Tom acquired a reputation for honesty.
- Tom, dürüstlüğüyle nam salmıştı.
The gossip hurt his reputation.
- Dedikodu namına zarar verir.
Cleopatra was famed for her beauty.
- Kleopatra güzelliğiyle nam salmıştı.
... at a young age. CMA named her Entertainer of the Year, which is -- she's the youngest ...
... the one named after that president ...