Siz beyefendiler beni izlemek ister misiniz?
- Would you gentlemen like to follow me?
Onları izlemek zorunda değilim
- I don't have to follow them.
Biz onu takip etmek zorunda değiliz.
- We don't have to follow her.
Tom'un Mary'yi takip etmekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
- Tom had no choice but to follow Mary.
Nereye giderseniz gidin, sizi takip edeceğim.
- No matter where you go, I'll follow you.
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Her zaman kurallara uymak zorundayız.
- We always have to follow the rules.
Onların talimatlarına uymak zorundayız.
- We have to follow their instructions.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan, beni izle.
- If you want to get out of here alive, follow me.