n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth

listen to the pronunciation of n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth в Английский Язык Турецкий язык словарь

dentist
diş hekimi

Tom'un yirmilik dişleri yirmi dört yaşında diş hekimi tarafından çekildi. - Tom had his wisdom teeth taken out by a twenty-four year old dentist.

Seni iyi bir diş hekimi ile tanıştırayım. - Let me introduce you to a good dentist.

dentist
dişçi

Tom'un 2.30'da dişçi randevusu var. - Tom has a dentist appointment at 2:30.

O ona dişçiyi görmesini tavsiye etti. - She advised him to see the dentist.

dentist
{i} diş doktoru

Diş doktoruna gitmek istemiyorum. - I don't want to go to the dentist.

Sen hâlâ bir diş doktorusun, değil mi? - You're still a dentist, aren't you?

dentist
diş tabibi
dentist
diş hekim

Çocuğum diş hekimini sevmez. - My child dislikes the dentist.

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

dentist
dentistry diş hekimliği
Английский Язык - Английский Язык
dentist
n   a prestidigitator who, putting metal into your mouth

    Расстановка переносов

    n   a pres·ti·dig·i·ta·tor who, put·ting metal in·to your mouth

    Произношение

Избранное