Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
- Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully.
- İnsanlık nükleer enerjiyi barışçıl biçimde kullanarak başarılı olacaktır.
Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy.
- Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı.
We are living in the age of nuclear power.
- Nükleer güç çağında yaşıyoruz.
Nuclear power is stymied by the new laws.
- Nükleer güç yeni yasalar tarafından engellenmektedir.
The age of nuclear power is not yet over.
- Nükleer enerjinin dönemi henüz bitmedi.
Nuclear power is used to generate electricity.
- Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.